Bizi nasıl affedeceksiniz?
Prof.Dr.Nüket GÜZ 20.08.2023 11:45:42
Homeros, İliada destanında ''pınarı bol bir cennet'' diye söz eder İda Dağı'ndan.
İdaea, bir su perisidir. O İda’da yaşar.
İda Dağı ya da Kaz Dağı, Edremit Körfezi'nin kuzeyinde yer alan bir dağdır.
Bu dağ tarihin ilk güzellik yarışmasına tanıklık eder.
Hera, Afrodit ve Athena'nın katıldığı yarışma, Truva Savaşı'na yol açar.
İda Dağı, Zeus’un, savaşın ilerleyişini izlediği yerdir.
Ve Afrodit ilk kez burada âşık olur.
Peki ya Sarıkız?
O, Kaz Dağında yaşayan çok güzel bir kızdır.
Bütün erkekler onunla evlenmek ister.
Güzelliğini kıskananlar, Sarıkız'ın hakkında kötü yola düştü diye dedikodu yayarlar.
Küçük yerin mahkemesi büyük olur!
Babası baskılara dayanamaz ve çok sevdiği kızını öldürmek yerine götürüp Kaz Dağının zirvesine bırakır.
Dağda bir başına kalan Sarıkız’ın yanına bir kaz gelir. Ona birkaç yumurta verir.
Yumurtalardan çıkan kaz yavruları zamanla büyür, Sarıkız’a yoldaşlık eder.
Kar ve tipiden gözün gözü görmediği bir gün, dağa tırmanan iki yabancı yolunu kaybeder.
Sarıkız ve kazları yardım edip onları kurtarırlar.
Bahar gelince yabancılar dağdan iner ve köylülere, dağda çok iyi kalpli, ermiş bir kız yaşadığını anlatır.
Sarıkız’ın babası da bu sözleri duyar.
Kızının hasretine dayanamayıp dağın tepesine tırmanır.
Baba çok susamıştır.
Sarıkız babasına avucundan su içirir.
Babası çok lezzetli bu suyu nereden bulduğunu sorar.
Sarıkız, elini uzatıp denizden aldığını söyler.
Denizin suyu tuzlu, Sarıkız’ın avucundaki su tatlıdır.
Baba da, kızının ermiş olduğuna inanır.
Bir zamanlar köylülere kanıp kızını dağın başına bıraktığı için çok pişmandır.
‘’Kızım, yüzüne bakacak yüzüm yok! Sen beni bekle, ben bir dolaşıp geleyim’’ der.
Baba görünmez olunca, dağın üzerine büyük, siyah bir bulut çöker.
Günler sonra babanın ölmüş bedenini, tepenin zirvesinde bulurlar.
Şimdi bizler de Sarıkız’ın babası gibiyiz…
Bu güzel suların, ağaçların ve dağın mirasçıları olarak utanç içindeyiz!
Çünkü dünyanın oksijen kalitesi açısından en önemli ekosistemine, İda Dağına, Kaz Dağına yönelik katliama yataklık ediyoruz.
Yüzbinlerce ağacın kesildiği bu cennette altın arıyor gözü doymaz bir vahşi sürüsü.
Kanadalı bir firmanın, eşsiz coğrafyamıza tecavüzüne izin veriyoruz.
Ağaç katliamından kaçışan ceylanlar, kendilerini otoyollara vuruyor.
Ne diyeceğimizi bilmez haldeyiz!
Narin su perisi İdaea,
Muhteşem Zeus,
Şahane Afrodit,
Ve pırıl pırıl kalpli ermiş güzel Sarıkız…
İda Dağı’nda sizlere yer yok artık!
Ağaç perilerinin saklanacağı ormanlar yok!
Sizlerden özür dileyecek yüzümüz yok!
Utancımızdan zirvesine tırmanıp da, sonrasında ölümüzü bulacakları bulutlara sarılan yeşil tepeler bile yok artık…
(Doç. Dr. Şafak Nakajima'dan alıntı)
Sevgiyle kalın