Deprem Notları-5: Trollerin saldırısı ve otel beğenmeyen bürokratlar!
R. Ferhat VURAL 17.09.2023 11:42:46
Deprem notlarının bu 5’inci bölümünde, bir gazeteci olarak paylaştığım deprem haberleriyle ilgili akıl ve izandan yoksun trollerin saldırısını ve deprem yardımı için Adıyaman’a gelen bazı bürokratların otel beğenmeme olayını anlatacağım.
İlk birkaç gün Adıyaman depremde büyük yıkım yaşamasına rağmen ulusal medyanın gündeminde yoktu. Gündemde olmayınca arama kurtarma çalışmaları da çok yetersizdi. Ulusal medyada ne kadar mail Whatsap iletişim merkezleri varsa haber servis ettim, resimler videolar gönderdim. Ayrıca sosyal medya hesaplarımızda haber paylaşırken takipçisi çok olan hesapları da etiketlemeyi ihmal etmedim, özellikle Twitter’ de. O kadar haber ve görüntü servis etmeme rağmen sanki bir birlerini tembih etmişlercesine ekrana yansımadı haberler, sadece birkaç internet sitelerinde çıktı o kadar.
Bir taraftan ulusal medyaya haber servis ederken, diğer taraftan sosyal medyada bize yazan ve yardım isteyen takipçilere cevap vermeye çalışıyordum. Her gün yüzlerce mesaj, “Lütfen şu adresi/binayı paylaşın, orada insanlar sağ, seslerini duyuyoruz bir iş makinesi, arama kurtarma ekibi yollasınlar hiç kimseye ulaşamıyoruz, AFAD’ın telefonları çalışmıyor vs.vs”
Bu mesajları elimden geldiğince paylaşıyordum. Ayrıca enkazların başında internet varsa canlı yayın yapıyor ve insanların yardım çığlıklarını duyurmaya çalışıyordum.
Tabi “ Arama kurtarma çalışmaları yetersiz, insanlar enkazın altında kurtarılmayı bekliyor” diye haber paylaşınca bazı trollerin ateşi çıkıyordu. Hem özelden hem de habere yaptıkları yorumlarda ağza alınmayacak hakaretlerde ve ithamlarda bulunuyorlardı. “ Sen nasıl kimse yok dersin, her tarafta çorba dağıtılıyor görmüyor musun, sizin gibi hainler…” diye devam eden zırvalamalar. Halbuki paylaşımlarımızda insanların sadece mağduriyetlerini dile getiriyorduk, biz arama kurtarma diyorduk troller yardımı çorba olarak algılıyorlardı. Çorba varsa herşey tamam, insanların enkaz altında can vermesi onlar için bişey ifade etmiyordu, “kaderdir olabilir “ diyorlardı.
Bu saldırılar, Sn. cumhurbaşkanımızın Adıyaman ziyaretinde söylediği “Depremin ilk birkaç gün yoktuk, sizden helallik istiyorum” açıklamasına kadar devam etti. Bu konuşmadan sonra sesleri solukları kesildi. Tabi o açıklamadan sonra bende sosyal medya hesaplarımızda trollere yönelik sert bir paylaşım yapmıştım.
“Bürokratlar otel beğenmiyor”
Depremin beşinci günüydü. Enkazları dolaşırken, bir kurumda çalışan önemli bir bürokratla karşılaştım.( Kendisine söz verdiğim için ismini, kurumunu ve söylediği bakanlığı deşifre etmiyorum.)
O da sahada çalışıyordu. Kendisiyle hasbihal ederken bayağı sıkıntılı gördüm. Bana aynen şunları söyledi.” Ferhat bey aramızda kalsın. Ankara’da bir bakanlık, bakanlığında çalışan birkaç bürokratı buraya gönderdi, sözde bize yardımcı olmaları için. Adamları aldık otele götürdük otel beğenmiyorlar, yemek veriyoruz yemek beğenmiyorlar, araç tahsis ettik araç beğenmiyorlar, tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de ‘bizi Nemrut’a götürün’ demezler mi, sanki depremde yerle bir olmuş şehre değil de tatile gelmişler gibi. Bunları duyunca zıvanadan çıktım. Vallahi ne olacaksa olsun dedim ve toplayın pılınızı pırtınızı sizden gelecek hayır Allah’tan gelsin dedim, arabaya bindirdiğim gibi havaalanına gönderdim“ dedi.
Bürokrat arkadaşım bunları söyleyince, insanlığımdan utandım. Bir insan nasıl bu kadar sadist olabilir? Bunlar hiç mi insanlıktan nasiplerini almadılar? Hiç mi bu feryatları duymuyorlar? Hâlbuki Pakistan’dan Vietnam’a, Diyarbakır’dan Tekirdağ’a kadar yüreği güzel insanlar Adıyaman’ın yardımına gelmişlerdi.
Devam edecek...