Deprem Notları-6: Yalan Haberler


 R. Ferhat VURAL    01.10.2023 10:27:29  


Deprem notlarımızın bu 6.bölümünde hem ulusal hem de yerel medyada şahit olduğum asparagas (masa başında uydurulup gerçekmiş gibi yayımlanan yalan haber) haberleri yazacağım.

Depremin 4.gününden itibaren Adıyaman’a gözle görülür arama kurtarma ekipleri gelmeye başlamıştı.

Kimler yoktu ki; Yurt dışında Pakistan’dan Vietnam’a, Azerbaycan’dan Cezayir’e Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetiminden Türki Cumhuriyetlerdeki Dağıstan’a…Yurt içinde Tekirdağ’dan Diyarbakır’a, Kayseri’den Balıkesir’e kadar birçok ülke ve ilden arama kurtarma ekipleri gelmişti.

Daha depremin ilk saatlerinden itibaren de Siverek, Şanlıurfa ve Diyarbakır’dan insanlar gıda yardımlarıyla birlikte Adıyaman’a gelmişlerdi.

Depremin ilk haftası hava çok soğuktu. Her enkazın başında insanlar ateş yakıp ısınmaya çalışırken, bir taraftan da enkazda arama kurtarma çalışmaları yapan ekiplerden gelecek güzel bir habere odaklanmışlardı. Gelen haberlerde pek de iç açıcı değildi. Bazen öyle acı manzaralarla karşılaştık ki, insanın dayanması mümkün değildi. Enkazın altında yaralı olarak kurtarılan bazı insanların eli kopmuştu, kimisinin ayağı kopuktu, kimi gözünü kaybetmişti vs.

Haberler ise genelde şu anonslarla başlıyordu. “Deprenin 6.gününde bir mucize gerçekleşti, şu saatten sonra….kişi sağ olarak kurtarıldı.“ türünden haberler.

Ama bazı haberler vardı ki, resmen insanların aklıyla alay ediyordu. Örneğin A Haber, Kahta ilçesinden görüntüler geçip ekrandaki alt yazı da ise “Adıyaman’da hayat normale dönüyor” diyordu.

Normale dönüyor dediği Şehir toz duman içindeydi, elektrik yoktu, su yoktu, insanların ihtiyaçların temel ihtiyaçlarını karşılayacağı bir yer bile yoktu. Ne vardı derseniz, enkazların başında feryat eden insanlar, enkazda çalışan iş makineleri ve kulakları yırtan ambulans sesleri…Kısacası bırakın hayatın normale dönmesini Adıyaman’da hayat diye bişey yoktu!

Belediyenin kuzeydoğusunda, Kelebek kırtasiyenin olduğu binada arkadaşım Sadi dahil 20 den fazla insan enkaz altıdaydı.  Dört güne kadar hiçbir arama kurtarma ekibi bulamadık, nereye başvursak elimiz boş döndü. Beşinci gün Vietnamlı bir ekip geldi. Ekip önce binanın etrafına güvenlik şeridi çekip hemen işe başladı. Dinlenmek nedir bilmiyorlardı, hava karardıktan sonra da çalışmaya devam ediyor ancak AFAD ekipleri hava karardıktan sonra çalışmalarına izin vermiyordu. Enkazda 5-6 kişinin cansız bedeni çıkarıldı. Yedinci günü yaptıkları canlı var mı yok mu diye yaptıkları kontrolde bir canlının olduğunu söylediler ve gece geç saatlere kadar çalışıp Baran Bakır isimli 16 yaşındaki genci sağ olarak kurtardılar. Onlar çalışırken birkaç defa da sosyal medya hesaplarımızda canlı yayın yapmıştım.

Adıyaman’da ulusal bir haber ajansı, o çocuğun kurtarılma haberini,” Bitlis JÖH 138 saat sonra enkazdan Baran'ı sağ olarak çıkardı. Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerin yıkıma neden olduğu Adıyaman’da 6’ıncı gününde de arama kurtarma çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Bitlis'ten Adıyaman'a sevk edilen JÖH arama kurtarma ekipleri merkeze bağlı, Hoca Ömer Mah. 215. Sokak numara 8 adresinde enkaz içerisinde yapılan arama ve tespit çalışmaları sonucunda 17 yaşındaki Baran Bakır isimli genç canlı olarak kurtarıldı.”

Haberin yalan olduğunu, Baran’ın Vietnamlı ekip tarafından kurtarıldığını haber yaptığımda ise, aynı ajans bu sefer aynı haberi şu şekilde veriyordu.

“Adıyaman'da enkaz altında kalan 17 yaşındaki Baran, Pakistanlı ekibin inadı sayesinde 139 saat sonra enkaz altından sağ olarak çıkartıldı…”

Bu habere ne diyeceksin? Böyle habercilik mi olur?

Burada önemli olan çocuğun kurtarılmasıdır, Vietnamlı kurtarmış JÖH kurtarmış önemli değil. Ancak binlerce kilometre uzaklardan senin yardımına gelen dini dili, mezhebi meşrebi, rengi ne olursa olsun saygı göstermek gerekmez mi?

Pakistanlıya da saygı duyacaksın, Çinliye de Edirneliye de Diyarbakırlıya da. O gün kim yardımımıza, kim canımıza kurtarmaya, kim bir bardak su, bir kuru ekmek getirdiyse teşekkür edeceksin, Allah razı olsun diyeceksin. Bunu söylemek çok mu zor?

Devam edecek…

Not: Ulusal haber ajansında çıkan her iki haberi de Adıyaman’daki arkadaşlar değil, dışarıdan gelen muhabirler servis etmişti.