Yaşasın İsrail


 Prof.Dr.Yasin ÇİÇEK     05.11.2023 10:20:02  


Elbette kahrolsun ama yalnızca kahrolsun demekle olmuyor. Söylemde kalan bir sözü Allah kabul etmiyor. Allah bizim niyetlerimize, ihlasımıza, samimiyetimize bakıyor. "Ameller niyetlere göredir" "Müminin niyeti amelin den hayırlıdır." Gösteriş için yapılan ibadeti veya bir ameli Allah kabul etmiyor. Samimi olmayan bir duayı da kabul etmiyor. İçten yapılan bir duaya ya da niyetinden geçirdiği güzel şeylere sevap yazıyor ama gösteriş için yapılan bir binaya sevap vermiyor.

Allah Kur'anı Kerim'de "Dua edin cevap vereyim" buyuruyor. Bütün Müslümanlar kahrolsun İsrail dediği halde niye kabul edilmiyor. Bunun birçok sebebi var. Bazılarına Allah'ın inayetiyle cevap vermeye çalışayım.

Dua sebepler dairesinde olmalıdır. Bu dünya imtihan dünyasıdır. Burada Allah Hakîm ismine uygun hareket eder. Allah üzümü asma çubuğu vasıtasıyla veriyor. Elmayı ağaç vasıtasıyla veriyor. Üzüm almak isteyen bağ dikmelidir. Çocuk isteyen evlenmelidir ama bazen de vermez çünkü sebepler sadece fiili bir duadır. Neticeyi yaratan Allah'tır.

Dua eden istiğfar etmelidir. Dua edilen mekân ve zaman da önemlidir. Şartlar yerine gelmezse dua semada asılı kalır. Şartlar tahakkuk ederse dua kabul edilir.

İnsan önce sorunu tespit eder sonra plan ve projesini yapar sonra da icraata koyar. Projen mükemmel olsa da eyleme geçmedikçe ve icraat yoksa netice alamazsınız.

Dünya üzerinde yaşayan Müslümanların dörtte biri Filistinliler kadar yürekli, Filistinliler kadar istekli, Filistinliler kadar cesaretli olsa inanın İsrail yıkılır. Filistinliler de bunların hepsi var ama sadece fiili duaları yetersiz. Cihad edecek donanımlı silahları yok. Silahı olan Müslüman da korkusundan veremiyor, rahatımızı terk edemiyoruz. Kısacası icraat yok.

Çok mükemmel bahçeli bir ev projesi yaptınız ama paranız yok. Paranız da var yapacak malzemeniz yok. Malzemeyi de tedarik ettiniz ustanız yok. Tüm sebepler bir araya gelmedikçe o ev yapılamaz. Sebeplerin bir araya gelmesi neticeyi yaratan Allah'tan istemek hükmüne geçer. Bazen Allah bu dünyada tüm sebepler bir araya gelse de vermeyebiliyor ta ki O'nu gafletle unutmayalım veya kibire düşmeyelim diye.

Şimdi her bir Müslüman kendini bir muhasebeye çeksin. Nefsimizin mi kölesiyiz yoksa Allah'ın mı? Namazlarımız tam mı? Büyük günahları terk edebiliyor muyuz? Malımızın zekâtını verebiliyor muyuz? Nefsimizle cihad edebiliyor muyuz? Nefsin esiri olan ben İsrail'i nasıl esir edeceğim? Bu dünya cihetiyle Filistinliler acınacak durumdalar ama ahiret noktayı nazarından hepsi birer mücahit ve ölünce şehit oluyorlar. Acaba biz ölünce imanlı ölecek miyiz? Hakikatte biz mi acınacak durumdayız Filistinliler mi?

Kalpler bir atmadıkça Müslümanlar küffara galip gelemez. Bu dünya imtihan dünyası Allah çalışana, gayret edene veriyor. "Küfür devam eder, zülüm devam etmez" kaidesinden dolayı da zamanı gelince Allah İsrail'i elbette yok edecektir. Her şeyin bir zamanı var.

Müslümanların kalbi bir atmadıkça İsrail yıkılmaz. Mesleğimizi, meşrebimizi, benliğimizi, milliyetimizi, ırkımızı ve hissiyatlarımızı arka sıralara Allah'a kulluğumuzu ve müminliğimizi ilk sıralara koyup omuz omuza yürümedikçe İsrail kahrolmaz.

Allah biz den sadece cehd ve gayret istiyor zaten gerisini yapacak O'dur.

Allah'ım yine de Sen bizim gibi kullarını affeyle ve yeryüzünde yaşayan samimi müminlerin hatırına İsrail ve arkasında duran zalimleri Kahhar ve Celal ismi şerifin hürmetine perişan eyle. Senin şu küre-i arz denilen mülkünde yaşayan müminlerin kalplerini Senin yolunda ittihat ettir. Allah'ım Sen bizi bize bırakma. Kuran'da buyurduğun gibi biz insanoğlu zalim ve cahiliz.

5 Kasım 2023 (21 Rebiulahir 1445)