Reisin Hatırına Nelere Katlandık!
R. Ferhat VURAL 07.04.2024 11:08:48
Seçimin sonucu belli olur olmaz, Ankara’da bir bakanlıkta üst düzey bürokrat bir dostum aradı. “Ferhat Bey, Adıyaman’ın yerel seçim sonuçları hakkında (sebep/sonuç) tespitlerinizi, iletmenizi istiyorum” dedi.
Bende o gün sıcağı sıcağına kaleme aldığım “Meğer tarih tekerrürden ibaretmiş” başlıklı değerlendirmemi gönderdim.
Dostum bana hak vermekle birlikte,” Peki Reisin ve ekibinin depremden beri Adıyaman için yaptığı çalışmaların hiç mi hatırı yok,vefa bu mu?” diye sordu. Bunun üzerine bende Reis için bu şehrin nelere katlandığını dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım ve dedim ki;
Reis için bu şehir neler katlanmadı ki,
*Adıyaman halkının çoğu 22 senedir, içlerine sinmediği halde sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın hatırına AK Partili adaylara oy verdi.
*Bulunduğu makamın verdiği imkânları tüm Adıyamanlılara devşireceği yerde, sadece eş dost ve etrafındaki şakşakçıları düşünen siyasi zevatı gördüğü halde, Reisin hatırına bunlara katlandı.
*Siyasete girmeden önce sıradan bir vatandaş olan, siyasete girdikten sonra hatırı sayılır mal varlığına sahip olan politikacılara, Reisin hatırına katlanmak zorunda kaldı.
*Hayatta bir duruşu olmayan, zikzakçı, güç nerde oraya koşan, her türlü etik dışı olayla anıldığı halde sırf Reis istedi diye ses çıkarmayıp bu Zübüklere de oy verdi ve katlandı.
*Adaylar belirlenirken, temayül, anket vb yoklamalar görmezlikten gelinip, sadece doğum yeri Adıyaman olan ama hayatında bu şehirle hemhal olmamış adaylar dayatıldı, ona rağmen Reisin hatırına katlanmak zorunda kaldı.
*Kibirden burnunun önünü göremeyen, insanlara tepeden bakan, her türlü yalan vaatte bulunan verdiği hiçbir sözde durmayan bencil, egoist politik zevata da Reisin hatırına katlanmak zorunda kaldı.
*Vekillere, başkanlara yakın diye doğru dürüst işe gitmeyip, uyarıldığında da “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diyen bankamatikçi haramilere bile Reisin hatırına katlandı.
*Şehre gönderilen, şehrin kültürüne, örf ve adetlerine yabancı, insanlara bir tebessümü bile çok gören Bekçi Murtaza tipli bürokratlara bile Reisin hatırına katlandı.
Ve dedim ki, bu listeyi daha da uzatabiliriz. Şimdi söyler misin? Kim daha vefalı? Sabrın da bir sınırı yok mu? “Hayırlısı olsun” dedi ve sustu…
Hiç kimse halkın gücünü küçümsememeli ve “Bu rüzgâr böyle eser, bu makas da böyle biçer” rehavetine kapılmamalı.
Çiçeği burnundaki Belediye başkanımız Sn. Abdurrahman Tutdere’ye;
Bugünkü başarıyı sizde beklemiyordunuz. Eğer 30 yıl sonra CHP’li bir belediye başkanı o koltukta oturuyorsa, bu sadece CHP’nin oylarıyla değil başta AK Partililer olmak üzere, şehrin tüm renkleri AK Partiye bir ders vermeye çalıştıkları içindir. Bunun gözardı edilmemesi lazım.
Seçmen kitlenizin içinde yıllardır devletin imkanlarından faydalanmayan, kendini öteki hissetmiş insanlar az değil, iş aş ihale diye sizi şimdiden bunaltan isteklerin başladığından adım gibi eminim. Sadece onlarda değil, elindeki paçavrayı şantaj malzemesi olarak kullanan ve halk arasında “dürümcü, tırşıkçi “diye bilinen, kurumların, siyasilerin ve STK’ların kapısını dilenci kapısına çeviren sözde gazetecilerinde istekleri az değil…
Siz adaletle değil de, bazı partilerin yaptığı gibi etrafınızdaki bir avuç azgın azınlığa teslim olursanız, şeffaf olmazsanız bitersiniz partinizi de bitirirsiniz. Harama, yolsuzluğa hırsızlığa yol verirseniz, liyakat ve ehliyete göre değil de yandaşa candaşa göre kadrolaşırsanız, 30 yıl sonra kazandığınız bu şehri 130 yıl daha kaybedersiniz.
Devraldığınız belediyenin araç/ makine filosu yenilenmiş, borcu sıfırlanmış kasasında da 340 milyon TL nakit var. (Süleyman beyin ifadesi) arkanızda ise İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının desteği. Dolayısıyla başarısız olmanız için hiçbir neden yok, yani mağdur edebiyatı yapamazsınız…
Bize gelince, bir gazeteci olarak şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da, ister iktidar ister muhalefet ister seçilmiş ister atanmış olsun, yaptıkları doğru icraatlarını yazdığımız gibi yanlışlarını da yazacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.
Zaman herşeyin ilacıdır, bekleyip göreceğiz.
Görelim mevlam neyler...
Sağlıcakla kalınız