Bir Kolonyalizm Filozofu Olarak Fanon..
Doç. Dr. M. Sadık BEKTAŞ 19.05.2024 09:48:33
Sömürgecilik Afrikalılara yönelik sadece bir Batı fikri ya da stratejisi değildir. Belli bir grubu politik ve kültürel asimile etmenin her turlusu bu kategoride yer alabilir.
Sömürgecilik her ne kadar bize hiç gösterilmese ve öğretilmese de bazı devletler tarafından dünyanın her köşesinde var olmaktadır. Dolayısıyla bugünkü konumuz size sömürgeciliğin tarihte nasıl var olduğunu göstermek olacak. Bunun için Fanon adlı filozoftan bahsedeceğim.
Frantz Omar Fanon, Fransız Afro-Karayipli psikiyatrist, politik filozof ve Fransız kolonisi Martinik'te dogan Marksist bir filozoftu. Eserleri sömürgecilik sonrası çalışmalar, eleştirel teori ve Marksizm alanlarında etkili oldu. Bir entelektüel olmasının yanı sıra Fanon, sömürgeciliğin psikopatolojisi ve sömürgeciliğin sona ermesinin insani, sosyal ve kültürel sonuçlarıyla ilgilenen politik radikal, Pan-Afrikanist ve Marksist bir hümanistti. Fanon kendi zamanının temel konuları olan dil, cinsellik, toplumsal cinsiyet, ırk, din ve toplumsal oluşum gibi bir cok problemleri ele aldı. Onun etkisi, 1953'te Bilda-Joinville Hastanesi'nde psikiyatri bölümüne atandığı Cezayir'e varır varmaz gerçekleşti. Cezayir devrimci mücadelesine katılımı, düşüncesini siyahiliğin teorileştirilmesinden daha geniş, daha iddialı bir sömürgecilik teorisine, sömürgecilik karşıtı mücadeleye ve sömürgecilik sonrası kültür ve toplum vizyonlarına kaydırdı.
Siyah Deri, Beyaz Maskeler ilk kez 1952'de Peau noire, masques blancs adıyla Fransızca olarak yayımlandı ve Fanon'un en önemli eserlerinden biriydi. Siyah Deri, Beyaz Maskeler'de Fanon, yaşadıkları Beyazlarin dünyasinda daha aşağı bir yaratık olarak algılanan ezilen Siyahi insanlarin psikanalizini yapıyor ve bir Beyazlık performansı aracılığıyla dünyayı nasıl yönlendirdiklerini inceliyor. Özellikle dil tartışırken, siyah kişinin sömürgecinin dilini kullanmasının sömürgeci tarafından nasıl dönüştürücü değil yağmacı olarak görüldüğünden ve bunun da siyahın bilincinde güvensizlik yaratabileceğinden bahseder. Çocukken kendisinin de "gerçek Fransızca" veya "Fransız Fransızcası" yani "beyaz" Fransızca yerine Creole Fransızcası kullanması konusunda birçok uyarıyla karşılaştığını anlatir. Sonuçta, "beyaz olarak tanınma uğruna [beyazın/sömürgecinin] dil ustalığının, siyahın insanlığını ikinci plana atan bir bağımlılığı yansıttığı" sonucuna varır.
Sevgiyle kalın