İfadeye çağırıldık
R. Ferhat VURAL 23.03.2025 11:26:28
Geçtiğimiz hafta Adıyaman İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik şubeden aradılar. Hakkımızda yapılan bir şikâyet nedeniyle ifade vermeye çağırdılar.
Kalktım gittim, nede olsa bir gazeteci olarak alışkınım ifade vermeye.
Şikâyetin konusu, uyuşturucu illetiyle ilgili yaptığım bir haber. Haberde görsel olarak kullandığım 4 resimden 2’si başka şehirlerde uyuşturucu kullanan şahıslarla ilgili olduğu için. Ve bu görseli haberde kullandığım için “yalan haberi alenen yayma” iddiasıyla hakkımda şikayet varmış.
Olay, hatırlayanlar olacaktır. Geçtiğimiz günlerde Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde uyuşturucu kullanan bir genç sokağın ortasında yığılıp kalmıştı. Keza Adıyaman merkezde birer gün arayla yine 2 genç maddenin etkisiyle sokak ortasında zombi gibi kala kalmışlardı. Bu haberlerin hepsi ajanslar tarafından medya organlarına servis edilmişti.
Sadece bu kadar da değil, paylaştığımız haberlerin neredeyse yarısından fazlası hep asayiş haberleridir. Asayiş haberlerin çoğu da uyuşturucu ile ilgilidir.
Gün geçmez ki, polis ya da jandarma ekipleri tarafından yapılan bir uyuşturucu operasyonu haberi ajanslara düşmesin.
Bizde duyarlı bir birey olarak, geleceğimizi çalan, gençlerimizi zehirleyen bu illete ayrı bir önem verdiğimizi belirtmek isterim.
Bir iki zehir taciri para kazanacak diye, körpecik çocuklarımız göz göre göre zehirleniyor.
İşte bu illete dikkat çekmek için haberde 4 kare resmi tek karede birleştirdim. Bu resimlerden biri Kâhta ilçesinde maddenin etkisiyle sokak ortasında yığılan genç, diğeri Adıyaman jandarma ekipleri tarafından yapılan bir uyuşturucu operasyon görseli, diğer iki buzlanmış resimde uyuşturucu kullanan 2 gencin düştüğü acınası hal.
Tabi burada sadece bir gazeteci refleksiyle değil duyarlı bir birey olarak yakın tehlikeye dikkat çektik. Haberde ısrarla madde bağımlılığıyla mücadelede sadece polisiye tedbirlerinin yeterli olamayacağını, bu konuda başta aileler olmak üzere, okul, çevre, STK’lar ve toplumun tüm kesimlerine büyük görev düştüğünün altını çizdik. Kaldı ki, uyuşturucu sadece Adıyaman’ın değil, ülkemizin sorunudur ve şahsen bu meseleyi bir milli mesele olarak gördüğümü ifade etmek isterim.
Tabi insanın üzüldüğü bir nokta da yok değil. Gazetecilik hayatımda çok şikâyetlere, mobbinglere, hakaretlere ve tehditlere maruz kaldık. Az adliye koridorlarını arşınlamadık, hala da arşınlamaya devam ediyoruz. Olsun bazı kirli tezgâhlara çomak sokuyorsan bunlar kaçınılmazdır. Ama şehrin, ülkenin onca sorunu varken bir haberde kullanılan bir resim karesinin şikâyet konusu yapılması insanı cidden üzüyor.
Herşeye rağmen geleceğimizi, gençlerimizi ilgilendiren başta uyuşturucu olmak üzere, tüm zararlı mikroplarla mücadele etmek boynumuzun borcudur.
“Onlar iyiliği emreder, kötülüğe engel olurlar”
Sağlıcakla kalın