Başkan Tutdere’nin Birinci Yılı..


 R. Ferhat VURAL    06.04.2025 10:34:16  


31 Mart 2024 mahalli idareler genel seçimlerinde, CHP 30 yıl aradan sonra Adıyaman’da ilk defa yerel seçimleri kazanarak belediye başkanı çıkardı. CHP’nin başkan adayı Sn. Abdurrahman Tutdere, 51 bin  oy alarak 30 yıl sonra CHP'den belediye başkanı seçildi.

Genel seçimlerde çıkardığı 1 milletvekilini bile yaptığı ittifaklar sayesinde çıkaran CHP, belediye başkanlığını kazanmasıyla adeta Türkiye gündemine oturmuştu. O güne kadar “makarnacı, bir torba kömüre oyunu satan...” diye suçlanan kentin insanı, seçim gecesi “Kim derdi ki devrim Adıyaman’da başlayacak” paylaşımlarıyla sosyal medyada en çok konuşulan il olmuştu. Çünkü muhafazakâr kimliğiyle bilinen ve her seferinde iktidara 4-5 vekil veren bir kentte ilk defa taşlar yerinden oynamıştı.

O tarihlerde bu köşede, “1994-2024 Yerel Seçimler Üzerine Bir Analiz, Yıkık Kentin Sanal Gündemi, Reis için nelere katlandık, Şantajcılara kötü haber vb” başlıklarla hem seçim analizi yapmış hem de çiçeği burnunda yeni başkana bazı tavsiye ve uyarılarda bulunmuştuk.

Yaptığımız uyarılar CHP cephesinde,” Sırası mı eleştirilerin kardeşim, hele bekleyelim 1 yıl geçsin sonra eleştirin vs “tarzında bazen de haddi aşan ithamlarla karşılaşmıştık.

Seçimin üzerinden bir yıl geçti. Ve bu bir yıl zarfında üzülerek ifade edeyim ki sn. başkanımız hizmetten ziyade sadece birkaçını sıralayacağımız etik olmayan iddialarla gündeme geldi.

İşte Başkan Tutdere’nin medyada yer alan tartışmalı icraatları:

- Başkanımız ilk konserlerle gündeme geldi. İlk etapta bu etkinlikler normal karşılanırken sonrasında kamuoyunda mırıldanmalar başladı. “Yıkık bir kentte her şey bitti de çalgı-çengi mi kaldı “türünden eleştiriler gelmeye başladı. Başkan Tutdere, basınla bir araya geldiğinde bu eleştirileri ve konserlerin maliyetini sormuştum. Başkan, gelen sanatçıların dayanışma için geldiklerini ve para almadıklarını, tüm konserlere toplamda 950 bin TL ödeme yaptıklarını söylemişti. Sonradan yaptığımız araştırmada iddialara göre, Belediyenin diğer birimleri üzerinden milyonlarca liranın konserler için harcandığı yönündeydi…

-Sn. Başkan dışardan getirdiği bir belediye başkan yardımcısını adeta eş başkan gibi çok yetkililerle donattı. Sonra bu yetkileri bir bir kırptı. CHP kulislerinden öğreniyoruz ki, bu başkan yardımcısı milyonlarca liralık bazı hesapları verememiş. Hatta iddialara göre, Başkan Tutdere bu zata yol verecekmiş ama göze batmasın diye şimdilik beklemeye almış…

- Adıyaman Belediyesinin imar planı dışında bulunan, Altınşehir mahallesinde yapılan Tutdere'nin kardeşlerine ait kaçak villa sitesine çok kısa sürede altyapı hizmetleri yapılması ve villalara giden yolun asfaltlanması.

- Millet bahçesi içinde yer alan bir işletmenin adrese teslim ihale ile yandaşa verilmesi.

-Temmuz 2024 ayı meclis toplantısında "Tutdere'nin eşi ve baldızına" ait parseldeki emsali olmayan imar değişikliği ile baldızına ve eşine ait parsellerin rezerv alandan çıkarılması..

-Adrese teslim ihaleler, kişiye özel imar uygulamaları, yakınlarına ait araç kiralamaları, liyakatsiz alımlar vb... 

-Yine önceki dönemde belediyenin bütçesinden değil, Avrupa Birliğinin (AB) milyonlarca Euro hibe destekleriyle yenilenen kentin altyapı çalışmalarının sanki kendisi yapıyormuş gibi manipülasyon yapması.

- CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başlattığı; “Bakanın yakasına yapıştı" Ardından CHP kanadının o bakan aslında Murat Kurum değil, dönemin Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu denildi. Tutdere bu konuda Genel Başkanını zor durumda bırakmış ve suskunluğunu korumuştu.

Ve daha birçok iddia...

Harabeye dönmüş şehrin ne durumda olduğunu, köstebek yuvasına dönen yolları, çukurları, tozu, dumanı yazmıyorum. Bunu şehirdeki sakinler her gün görüp yaşıyor.  

 Ama bir konuda başkanımızın hakkını yemeyelim. Algı, müthiş algı yapıyor.

 Öyle bir algı yapıyor ki, bilmeyen CHP’li belediyeden önce Adıyaman taş devrinde yaşıyormuş sanacak…

Örneğin, defalarca haberini yaptığımız için biliyoruz. Yazın belediye tarafından her hafta bir mahallede sinema etkinliği düzenlenirdi. Başkanımız da bunu devam ettiriyor. Ama haber öyle servis edildi ki, ulusal medyada “Adıyamanlı çocuklar ilk defa sinemayla tanıştı” gibisinden algı yaratıldı.

Hiçbir partiyle bağı olmayan, hiçbir ideolojik saplantısı bulunmayan bir gazeteci olarak, hangi partiden olursa olsun, bir belediye başkanı bu tip algı ve iddialarla gündeme gelmemeli, hizmet ile gündemde olmalı. Belediyeler partilerin yemliği değildir, yandaş kayırma yeri değildir, olmamalıdır. Oylarımızla seçtiğimiz insanlar bizden alınan vergilerin(paraların) bekçisidir. Bu paralarla bize hizmet etsinler, yaşadığımız beldeyi güzelleştirsinler diye seçiyoruz. Yoksa başımıza despot olsunlar, yakınlarını palazlandırsınlar, hırsızlık yapsınlar diye değil.  

Birkaç kelime de yeni yetme CHP’li trollara;(Aklıselim sahibi dostları tenzih ederek) Ne zaman belediye ile eleştirel bir haber yapsak koru halinde saldırıya geçerler. “Neden eski başkanları eleştirmedin? Bu haber için kaç para aldın? Kalemini kaça sattın? Aktroll, AKP’nin yalakası, makarnacı, kömürcü vs.“ Ve daha bir sürü ipsiz sapsız ithamlara, hakaretlere maruz kalıyoruz.

Bu köşeyi takip edenler çok iyi bilir. Kalemimiz satılık değil ve hiç olmadı. Yaptığımız haberlerden dolayı 50’den fazla dava dosyamız oldu, tehditlere hakaretlere maruz kaldık. Bu davaların neredeyse tamamı ya AK Partili belediye başkanları ya da AK Parti’ye yakın bürokrat ve iş adamlarıyla ilgilidir. Bizler yolsuzluk, usulsüzlük, adaletsizlik haberlerini yaparken, eski vekil yeni belediye başkanınız dahil hiçbir CHP’li yetkilinin bu haberlerle ilgili bir açıklama dahi yapmadıklarını çok iyi biliyoruz. Sizde bilin. AK Partililerin yanlışını yazarken iyi de CHP’nin yanlışlarını yazarken mi kötü oluyoruz?

Sonuç olarak, bir yerde eleştiri varsa doğruluk vardır, demokrasi vardır, çok seslilik var, özgürlük vardır. Eleştirinin olmadığı yerde, biat- itaat vardır, korku vardır, dogmatizm vardır. Dünyanın hiçbir yerinde kötü bir fiil emsal teşkil etmez. “Onlar çaldı bende çalarım, onlar akrabayı, yandaşı kayırdı bende kayırırım, onlar adrese teslim ihale verdi bende veririm...” diye bir dünya yok. İnsanlar eskisinden memnun olmadığı için yeniyi seçerler, yoksa eski düzen devam etsin diye değil. Özellikle siyasetle uğraşanlar başta olmak üzere, hizmet makamında bulunan herkesin kulağına küpe etmesi gereken Napolyon’un şu özlü sözüyle bu haftaki yazımızı noktalayalım.

“Yapıcı bir tenkit, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir.”

Sağlıcakla kalın