Sevgili Sırrı Süreyya Önder’e..
Doç. Dr. M. Sadık BEKTAŞ 05.05.2025 09:14:48
Haberini aldığımız o sabah, bütün ülkenin içinde tarifsiz bir sızı uyandı. Radyodan, televizyonlardan yükselen o yorgun ses, yüreğimizdeki son parçayı da yerinden oynattı. İstanbul’un martı çığlıkları, Adıyaman’ın Nemrut'u, Diyarbakır’ın Dicle’si sessizliğe büründü; çünkü sen sustun. Ve geride öyle büyük bir boşluk bıraktın ki, kelimeler bile hüzünle soluğunu tutuyor.
Adıyaman’ın o sıcak yaz günlerinde başlayan yolculuğun, dünyaya açılan bir pencere oldu: hem siyaset meydanlarında hem sinema setlerinde hem de hayatın ta kendisinde hep özgürlüğün izini sürdün. “Beynelmilel ”in ilk sahnelerinde eline mikrofonu aldığın andan, Meclis kürsüsünde barışın sesi olduğun o anlara dek; her adımın, her sözün umut taşıdı. Ne yazık ki, artık senin o umut dolu bakışını göremeyecek, ne o içten kahkahana eşlik edebilecek, ne de engin bilgeliğinden ilham almaya devam edebileceğiz.
Bir gazeteci olarak bazen öfke dolu bir satır düşürdün kâğıda, bazen de ince bir tebessüm barındıran dizeler… Ama hep o eşsiz samimiyetiyle dokundun kalbimize. Sakince sürdürdüğün mücadele, sarsılmaz inancın, “İnsan önce insan” diyen o yumuşak ama kararlı duruşun yaşamımızın mihenk taşıydı. Şimdi, o duruşun yankısı kulaklarımızda çınlıyor; içimizdeki isyanı, özlemi, inancı yeniden duyuruyor.
Sırrı Süreyya… Ruhun şad olsun, gökyüzü seninle daha bir anlamlı şimdi. Mekanın cennet, yüreğin huzur dolu olsun. Seni suskunluğa gömen bu dünya, senin sesinle yeniden dirileceğiz; çünkü sen bize özgürlüğe nasıl kanat çırpılacağını öğrettin.
Elveda demek ne kadar zor… Ama senin inancınla, senin sevginle, senin izinde yürümekten vazgeçmeyeceğiz. Hüzünlü gözyaşlarımızda bile senin gülüşün saklı kalacak.
Sonsuz sevgi ve minnetle,
Doç. Dr. M. Sadık Bektaş
SEHİRDE BU HAFTA GAZETESİ