Güç Zehirlenmesi: Seçimden Sonra Değişen Başkanlar
R. Ferhat VURAL 18.05.2025 11:51:13
Seçilmeden önce oldukça sempatiktirler, Halkın arasına karışır, mütevazıdırlar. İstişareye, danışmaya, eleştiriye önem verirler, Dostça uyarıları can kulağıyla dinlerler.
Kendileri için çalışan, gecesini gündüzüne katan insanlara, “Ah bir seçileyim de gör, senin için neler yapacağım neler” diye neredeyse gökyüzünü vadederler.
Yüzlerinde tebessüm eksik olmaz, Söze ayet veya hadisle başlar, özlü sözle bitirirler. Ağızlarından şeker, dillerinden bal damlar. Kimi halkçılıktan, demokratlıktan, adaletten dem vurur, Kimi Ömer’in adaletinden bahseder. Duyanı göreni kendilerine hayran bırakırlar.
Nereye kadar? Tabii ki seçilinceye kadar.
Seçilir seçilmez, İlk icraatları, “Yola çıktıklarını yolda bulduklarıyla değiştirirler.” Daha koltuğa oturur oturmaz, ne oldum delisi olurlar. Ukala kesilirler, her şeyi kendileri bilir, herkesi cahil görürler.
Kafalarının dikine giderler, “Ben yaptım oldu” derler. Etraflarında toplanan yalakaların övgüleriyle kendilerinden geçerler. Cukkayı doldurmaya, dostlarıyla aralarına mesafe koymaya çalışırlar.
Sürekli mazeret üretir, bahanelerin arkasına sığınırlar. Etraflarına topladıkları bir takım çakal ve dalkavukla korku salmaya çalışırlar. Hiçbir şey yapmadıkları halde reklamla, algıyla yapmış gibi görünürler.
Verdikleri sözler ve yaptıkları yanlışlar hatırlatıldığında gerilirler. Dostça eleştirileriniz diken gibi batar. “Aman canım sende…” deyip pişmiş kelle gibi utanmazca, arlanmazca sırıtırlar.
Böyledir kafasının dikine giden başkanlarımız. Acı ama gerçek!
Umarım anlayan anlamıştır; çünkü “Lafız fazlası aptala söylenir.”
Her zaman söylüyorum: Birine “iyi” demek için acele etmeyin. Eline fırsat geçtiğinde, ihanetini, yalanlarını, alçaklığını görmek için fazlasıyla zamanınız olacak!
Sağlıcakla kalın.