Menfaat Çağında İnsan Kalmak!
R. Ferhat VURAL 09.11.2025 09:26:03
Bir zamanlar söz namustu. El sıkışmak senet, bakışmak güvenceydi. Şimdi herkesin yüzü gülüyor ama yüreğinde pusular var. Güven, en ucuz değer; menfaat, en pahalı maske haline geldi.
Artık her şeyin bir karşılığı var, dostluğun bile...
İnsanların birbirine güveni, çıkarın bittiği yerde tükeniyor. Sözlerin anlamı, yüzlerin samimiyeti kadar sahte.
Bir selamın bile hesabı yapılır oldu bu çağda.
Bir zamanlar “emek” diye bir şey vardı. Alın teri, insana hem ekmek hem huzur kazandırırdı. Şimdi alın teri değil, alavere dalavere konuşuluyor. Emek veren değil, fırsat kollayan övülüyor.
Herkes kısa yoldan zengin olmanın, kolay yoldan yükselmenin derdinde.
Tembellik bir yaşam biçimi, ikiyüzlülük ise bir “başarı stratejisi” gibi sunuluyor. Oysa insan, kendine dürüst olamadıktan sonra kazandığı her şey aslında bir kayıptır.
Ve toplum yavaş yavaş değil sessizce çürüyor. Çünkü kimse yanlışın yanlış olduğunu söylemeye cesaret edemiyor.
Ama yozlaşmanın en acı tarafı bu değil. Asıl acı olan; iyilerin de zamanla susmaya başlaması.
Çünkü insan, kötülük karşısında sessiz kaldığında, fark etmeden kötülüğün ortağı olur.
Bir köyde yaşlı bir dede varmış. Her sabah eline bir süpürge alır, evinin önünü temizlermiş.
Günün birinde biri sormuş:
“Dede, her gün temizliyorsun, rüzgâr yine toz getiriyor. Ne faydası var?”
Dede gülümsemiş:
“Belki dünya temizlenmiyor evladım, ama ben kirlenmiyorum.”
İşte mesele tam da bu can dostum…
Dünya kirleniyor olabilir; önemli olan, senin elinin temiz, kalbinin sağlam kalmasıdır.
Kirli bir çağda temiz kalmak zordur, ama işte o zorluk, insanın gerçek şerefidir.
Sağlıcakla kalınız


.png)











