Çürüme Her Yerde: Lokal Değil, Sistemik Bir Çöküş!


 R. Ferhat VURAL    21.12.2025 10:01:08  


Siyasetten spora, sanattan medyaya, iş dünyasından bürokrasiye…

Neredeyse her sabah bir operasyon, her gün yeni bir skandalla uyanıyoruz.

Uyuşturucu, sanal kumar, bahis, yolsuzluk, hırsızlık ve nepotizm artık istisna değil; yazılı ve görsel medyanın sıradan başlıkları haline geldi. Toplum olarak savruluyor, göz göre göre çürüyoruz. Üstelik bu hastalık tek bir organda değil; tüm bünyeye yayılmış durumda.

A, B ya da C partisi fark etmiyor. Yerel ya da ulusal, Adıyaman ya da Ankara… Bu çürümeden herkes nasibini almış görünüyor. Asıl acı olan ise, topluma rol model olması gerekenlerin bu çarkın tam merkezinde yer alması.

AK Partili eski milletvekili Şamil Tayyar’ın son günlerde yaptığı açıklamalar da tam olarak bu tabloya işaret ediyor. Tayyar, yürüyen bir soruşturma üzerinden yaptığı değerlendirmede, meselenin birkaç isimle sınırlı olmadığını vurguluyor ve şu cümleyle çerçeveyi çiziyor:

“Çürüme lokal değil, tüm bünyeyi tehdit ediyor.”

Masumiyet karinesine dikkat çekerek dosyanın detaylarına girmediğini belirten Tayyar, tabloyu ise “ağır” olarak nitelendiriyor. Dosya bütüncül biçimde ele alındığında, ortaya çıkan ilişkiler ağının sıradan olmadığını; sapkın ilişkiler ve uyuşturucu kullanımının ‘keyif’ boyutunu çoktan aştığını ifade ediyor.

Daha da çarpıcı olan ise bu ilişkilerin ulaştığı alanlar. Tayyar’a göre mesele yalnızca bireysel ahlaksızlık değil; devlet, siyaset, ticaret, yargı ve medyaya uzanan çok katmanlı bir yapıdan söz ediyoruz. Kamu kurumlarında kayırmacılık, medya-yargı ilişkileri, güç gösterileri ve haksız kazanç iddiaları bu yapının parçaları olarak karşımıza çıkıyor.

Farklı siyasi eğilimlere sahip isimlerin, bu ilişkiler ağında ortak bir zeminde buluştuğu iddiası ise çürümenin ideolojiler üstü bir noktaya ulaştığını gösteriyor.

Ve Tayyar, uyarısını yalnızca yargıya bırakmıyor. Asıl çağrıyı siyasete yapıyor:

Bu meselenin sadece adli soruşturmalara havale edilemeyeceğini, siyaset kurumunun topyekûn bir arınma sürecini başlatması gerektiğini söylüyor.

Çünkü ortada tekil dosyalar değil, çöken bir ahlak zemini var.

Ve bu zemin onarılmadıkça, hangi isim gelirse gelsin, hangi isim giderse gitsin, hangi operasyon yapılırsa yapılsın, çürüme yer değiştirmekten öteye geçmeyecek.

Sağlıcakla kalın