EHL’İ KİTAP (YAHUDİ-HRİSTİYAN) SEMPATİZANLIĞI ÜZERİNE-2


 Mustafa ÇATLI    06-11-2016  


Günümüzdeki Hıristiyanlık ise, Hz. İsa'nın getirdiklerinden ziyade Aziz Paul’un öğretilerine dayanmaktadır. Aziz Paul, Hz. İsa’nın düşmanı ve muhalifi iken daha sonraları kendisine göre yeni bir din icat etti. Bunu gerçekleştirirken Yahudi olmayan diğer milletlerin Hıristiyanlar arasına girmesini güttü. Bu yeni din herkes tarafından kabul edilebilir bir hoşgörü dini (HÜMANİZMA) olacaktı. Hıristiyanlık âleminde kabul gören 4 İncil yazarından birisi olan Luka, Paul’un öğrencisidir. Bu günkü Hristiyanlık büyük ölçüde Paul kaynakladır. 

Hıristiyanlığın Kur’an daki konumuna gelince: bunlarla ilgili sadece birkaç ayeti ele alalım: “An dolsun gerçek şu ki Allah (cc) Meryem oğlu Mesih’tir. Diyenler kafir olmuşlardır.”Maide 17. “Yahudiler Üzeyir Allah(cc)’ın oğludur. Dediler; Hıristiyanlarda Mesih Allah(cc) ın oğludur dediler. Bu anların ağzı ile söylemeleridir. Onlar kendilerinden önceki küfür edenlerin sözlerini taklit ediyorlar. Allah onları kahretsin. Nasılda çevriliyorlar.” Tövbe 30.

…Artık “ Allah(cc)’a ve peygamberine inanında Allah (cc) üç ’tür demeyin. Kendiniz için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin. Allah(cc) ancak bir tek ilahtır.( Nisa. 171) Görüldüğü gibi her iki grup hakkında yüce Allah (c.c) Kur’an’ı kerimde onların şirke düştüklerini, dinlerini değiştirdiklerini ve küfre saplandıklarını beyan etmektedir. Artık aklı başında samimi bir Müslüman Kur’an’a rağmen onların hale Ehli kitap olup tevhide inandıklarını ve bu inançları sayesinde de ebediyen cehennemde kalmayıp cennetlik olacakları görüşünü ileri süremez ve kesinlikle benimseyemez. Çünkü cenabı hak şirki bağışlamayacağını, (Nisa 48) , kafirlerin ise ebediyen cehennemlik olduklarını, defaatle vurgulamaktadır.

Tirmizinin rivayet ettiği bir hadiste Adiy bin hatem, Müslüman olduktan sonra, boynunda bir haç olduğu halde, Hz. Peygamberin huzuruna çıkmıştı. Peygamberimiz “ onlar Allah(c.c) bırakıp din adamlarını ve keşişleri Rab edindiler.” Mealindeki tövbe süresi 31. Ayetini okudu. Adiy bin Hatem onlar din adamlarına ve keşişlere kul olmadılar, onlara tapmadılar dedi. Peygamberimiz şu cevabı verdi. Ne münasebet onlar halka helal olanı haram ve haram olanı da helal kıldılar. Halk da onlara uydu. İşte bu onlara kul olmaları, tapmaları demektir. Yine bir gün bulduğu bir Tevrat sayfasını okuyan sahabiye: Andolsun ki şayet kardeşim Musa’da sağ olsaydı. Bana tabi olmak tan başka çıkar yolu yoktu, diyerek sahabeyi Tevrat okumaktan sakındırmıştır.

Sonuç olarak “ sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olacak değillerdir. Deki kuşkusuz doğru yol Allah(cc) gösterdiği yoldur. Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve tutkularına uyacak olursan, senin için Allah(cc)’dan ne bir dost ne de bir yardımcı olur.” Bakara 120.

“ Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah(cc) zalimler topluluğuna hidayet vermez.” Maide 51. Ayetlerini ateistlere karşı ehli kitap ile ittifak kurmayı Müslümanların bağımsız kalmaları yolunda tek çare göstermek isteyenlere ve ehveni şer gibi fıkhi bir hükmü siyasal bir tavra dönüştürenlere bir cevap olarak hatırlatırız.